20 Ekim 2010 Çarşamba

Ortaya Karışık, Yaşamın Ta Kendisi

Çöken tembellik bulutlarını kovalamanın tam da sırası...Böyle durumlarda insanın iç çığlığını atıp kendini sarsması gerektiğine inananlardanım. Tembellik kastım tabii ki üretkenlik boyutunda. Yoksa eylül ayı da kapasitemi zorlama derecesindeydi: okulların açılması, gelen-giden misafirler, doğumgünü partileri, yemeler-içmeler vs.derken doldurdum eylül ayını. Geçen ayın en eğlenceli yanı sanırım aşağıdaki pastaları yapmaktı. Oğlumun birinin korsanlı, diğerinin de inşaat temalı pasta siparişlerini itina ile yerine getirmenin mutluluğuydu sanırım bu...



Tüm bu mutlu tantanaları atlattıktan ve kendimle başbaşa kaldıktan sonra içim kıpırdanmaya başladı. Bizim ailenin tek kültürlü olmadığını, "multikulti" olduğumuzu sanırım bloğumu takip edenler kıyısından köşesinden anlamışlardır. Önceliğini 'insan olmak' üzerine kurduğumuz ailemiz, bu durumu çok iyi değerlendirip, ufak tefek zorlukları görmezden gelir, tam tersi tüm güzelliklerin keyfini sürer. Noel de bu keyiflerin en çok yaşandığı zaman dilimi...
Yaklaşan Noel zamanı ile birlikte, daha önce yurtdışından aldığım sadece ortası oval şeklinde kaneviçe, diğer taraflarında dokusunda melekler olan 'runner'ı işleme fikri gündemime düştü. Fotoğraftan da anladığınız gibi bu henüz bir önizleme kıvamında, tamamladığımda huzurunuza bir kez daha çıkacaktır şüphesiz...

3 yorum:

  1. Runnerın bitmiş halini merak ettim şimdi. Benim canım da yapmak istedi şimdi. Akşamları yorgunluktan sızmayı bir engelleyebilsem birşeyler yapacağım ama.

    YanıtlaSil
  2. kaneviçe kitabı güzele benziyor,yurt dışından sanki
    güzel modelleri paylaşır mısın bizimle acaba?

    YanıtlaSil
  3. Yorumlarınız için teşekkürler.
    Evet, kitap yurtdışından. Zamanla paylaşabilirim, ancak benim için zaten modellerin hepsi çok güzel:)

    YanıtlaSil