29 Ocak 2014 Çarşamba

Bursa Kent Müzesi


Bursa Kent Müzesi`ne gitmeyeli uzun yıllar olmasa da epey bir süre geçti. Bir şehrin müzeleri bence turistlerden çok o şehirde yaşayanların ziyaret etmesi ve sahip çıkması gereken mekânlarıdır. Ne yazık ki ülkemizde durum böyle olmadığı gibi sık duyduğumuz muhabbet konusu da şudur: "ya falanca ülkede bilmem ne müzesi var, pek güzel! Niye bizde yok ki böyle yerler?" Peh peh peh...Biz mevcut olan müzelere dahi gitmediğimiz ve sahiplenmediğimiz için olabilir mi acaba! Kaldı ki bizde müze giriş ücretleri çok makul bir seviyede. Tamam AVM`ler iş yapmasın demiyoruz, sadece biraz da yaşadığımız şehrin müzelerine uğrayalım diyoruz:)

Bu serzenişten sonra size biraz da Bursa Kent Müzesi`nden bahsetmek istiyorum. Benim gözümde Bursa`daki en iyi müze konumunda, tam anlamıyla bir şehir müzesi. (1926 yılında inşa edilen bu bina 1999 yılına kadar adliye binası olarak kullanılır. Adliyenin taşınmasıyla boşalan bina restore edilip 2004 yılında Bursa Kent Müzesi olarak ziyarete açılır.)


Bursa`nın 7000 yıllık bir dönemde geçirdiği değişim ve dönüşümlerin sergilendiği müze bodrum ve iki kattan oluşuyor.


Bursa`da yaşamış olan altı Osmanlı padişahının balmumu heykelinin yanısıra, Bursa`nın göç haritası, hamam kültürü, Karagöz Hacivat ve ipekçilik gibi pek çok konuda bilgi edinmek mümkün.


Bursa`da yetişmiş sanatçılar da unutulmamış; yaşam öykülerini okuyabilir, müzeye bağışlanan bazı kişisel eşyalarını görebilirsiniz. Mesela Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Yıldırım Gürses gibi.


Doğrusunu söylemek gerekirse çocukların (ve benim de) en çok sevdiği bölüm müzenin bodrum katında yer alan "Tarihi Esnaf Sokağı". Burada Bursa`nın geleneksel ticaret hayatını öğrenmek mümkün. Nalbant, semerci, yemenici, bıçakçı, sepetçi, marangoz, şekerci, kebapçı derken o dönemlere dalıp gidiyorsunuz.


Müzedeki tüm koridorlar aynı zamanda geçici sergi yerleri. Yani tekrar uğramakta fayda var. Mesela şu sıralar "Bosna´dan Bursa´ya Çengiç Beyleri" sergisi görülebilir. (01.09.2014 tarihine kadar)



Bursa Kent Müzesi bu anlatmaya çalıştıklarımdan çok daha fazlası elbette. İlgi alanınıza göre bazı bölümler belki sizin daha çok dikkatinizi çekecektir. Son olarak diyeceğim o ki; Bursa`da yaşayanlar veya yolu Bursa`ya düşenler...Bursa Kent Müzesi`ni ziyaret etmeyi unutmayın. Bu tarih size başka bir bakış açısı katacaktır şüphesiz.

Bursa Kent Müzesi ile ilgili detaylı bilgi için: http://www.bursakentmuzesi.com/
Adres: Hocaalizade Mh. Atatürk Caddesi, No:8 16020 Heykel  Osmangazi / BURSA
Tel: 0 224 220 26 26
Pazartesi hariç her gün 9.30-17.30 saatleri arası açıktır.

Son olarak Bursa Kent Müzesi`nin aynı zamanda 'engelsiz alan' olarak hizmet verdiğini hatırlatayım.

İlk fotoğraf  için kaynak: bursa.com.tr, diğerleri bana aittir.

26 yorum:

  1. Ben de Bursa'da yaşayan biri olarak,geçenlerde ziyaret etmiş ve bloga da yazmıştım.Aynı çektiğim fotoğrafları görmek,bu sefer farklı bir gözden yorum okumak çok hoş oluyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginç olmuş o zaman:)) Sizin yazınıza da bir göz attım, okudum.
      Daha sık gitmek lazım müzelere. Blogumda Bursa`daki diğer müzeler hakkında da bilgi bulabilirsiniz.

      Sil
  2. Ahh öğrencilik yıllarım güzel Bursa'm, eşimle çıkmaya başladığımızda gitmiştik birlikte buraya çok ayrı benim için yeri :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anılar canlanmış:) Tekrar gelip yerinde tazeleyin anılarınızı:)

      Sil
  3. Bursa'ya bu yaz bir ziyaret yapmayı düşünüyoruz. En son çocukken gitmiştim Bursa'ya . O tarihi doku zaten şehrin her yerine işlemişti. Bu yazıyı okuduktan sonra da Bursa Kent Müzesi'ne gitmeden olmaz artık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bekleriz:)) Başka müzeler de var, daha önce blogumda bahsetmiştim. Gelmeden önce bana haber verirseniz size kısaca iletirim hepsini:)

      Sil
  4. Ne kadar düzenlenmiş bir müze, ışığı, yerleşimi çok güzel görünüyor, yolumuz ilk Bursa'ya düştüğünde gitmeli.
    Benim yabancı ülke müzeleriyle karşılaştırıp üzüldüğüm şey (bizimkilerin içlerinin talan edilip, yurtdışına peşkeş çekilmesi ve yeterince tanıtılmaması dışında), hediyelik eşyacıları ve kafeleri. Param olsa, devlete gidip verin bana şu on müzenin dükkânı ve kafesini bir yıllığına deneme için desem (ve verseler :) ) diye hayâl ediyorum. Yurtdışındaki müzelerin dükkânlarında satılan tasarım ürünler, sanat kitapları, sanatın, tasarımın, grafiğin vs. her çeşidinden dergiler ve güzel bir semtin hoş bir kafesi kalitesindeki kafeleri sayesinde, müzeyi on kere gezmiş bile olsa (biz dahil) insanlar dergi-kitap bakmaya, hediye alacağı zaman yeni tasarım ürünlere göz atmaya, arkadaşıyla buluşmaya, akşamüstü sevgilisiyle bir kadeh şarap içip sohbet etmeye bu müzelere bir daha bir daha gidiyor. Bizde birkaç DÖSİM dükkânı dışında, bırak o müzenin güzel kitapları, kartpostallı, posterleri, hediyeliklerini, 1970'ten kalma klâsik İstanbul, Pamukkale, Kapadokya kartpostalları gibi birkaç nadide ürün oluyor sadece. Kafeleri malûm. Duydun Sayısal Loto tanrısı çığlıklarımı, kendim için değil, Türk turizmi için :) .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müze dükkanları, hediyelik dükkanlar diyelim bir problem tabii. O tarafta ufak da olsa bir gelişme var ama. İstanbul`daki müzelerde iyi bir hediyelik dükkan bulmak mümkün nerdeyse. İstanbul Modern, Sabancı ilk aklıma gelenler. Kafeleri de gayet hoş ve ne zaman gitsem dolu. Dükkanlarında tasarım ürünler, harika kitaplar, takılar, defterler, çocuk kitapları vs. mevcut. Tüm müzeler için genelleme yaparsak asla yeterli bulduğumu söylemem orası ayrı. Daha çok olmalı, müzeler keyifli hale gelmeli.
      Beni müzeler konusunda üzen şey başka. Bizdeki tarih, arkeoloji zenginliği inanılmaz. Gereken önem asla verilmiyor. Birkaç ay önce Bodrum Kalesi`ne gittim. Bazı yerler kapalı, neden diye soruyorum. Personel yok diyorlar! Kapadokya desen öyle. Müthiş! Yeraltı şehirlerinin tamamı zaten açık değil, ziyarete açık olanları da ordaki köylüler gezdiriyor. Kiliselerin çoğu tahribata uğramış, bakımsız.
      İznik mesela, çok önemli bir merkez. Ama tutup da Ayasofya Kilisesi`ni Diyanet İşleri`ne verdiler, cami oldu! Hangisini anlatalım bilmiyorum. Yapılan yanlışlar tek değil.
      Asıl sorun halkın sahip çıkmaması. Ki bu da ancak çocukları eğiterek olur. Bunu da nasıl sağlarız, yurt dışındaki gibi müzeleri yaşayan müze anlayışına sokarak. Ne örnekler var dünyada! Biz bir ülkeye gittiğimiz gibi müzelerde ne var ne yok bakarız. Çocuklar da alıştılar ve gittikleri her müze eğlenceli oldu onlar için.
      Neyse, düşündüklerinde çok haklısın. Daha kaç fırın ekmek yememiz lazım orasını bilmiyorum yalnız:)

      Sil
  5. Ben de bu müzeyi görme şansı bulmustum, esnaf sokağı benim de en etkilendigim bölümdü. Bununla ilgili ben de bir yazı yazmıştım hatta. Bir de Zeki Müren in kıyafetleri çok hoştu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben her gittiğimde başka şeyler keşfediyorum, çok hoş gerçekten:)

      Sil
  6. Çok oldu ben de gitmeyeli. Geleceğim ama yakında.

    YanıtlaSil
  7. harika bir yazı olmuş semi, kendi adıma çok teşekkür derim, bursaya geldiğimde mutlaka gezeceğim. müze gezmek beni her zaman çok heyecanlandırır :))

    YanıtlaSil
  8. Bloğunu özlemişim Semi :) O kadar gittik de bu müze aklımızın köşesinden bile geçmedi. Vay bana vaylar bana, kendime kızdım şimdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç kızma, çık gel:))
      (yoğunluğunu bilmesem ne kolay değil mi söylemesi:))

      Sil
  9. Bursa'ya gittiğimde gezmeyi istiyorum.Sayende bir ön fikrimiz oldu Semi :)
    özlemişim yazını okumayı ben :-))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelirsen beklerim mutlaka. Haber ver ama önceden:))
      Çok biriktiriyorum yazmayı nedense, tembellik diyelim:)

      Sil
  10. Semi'cim sana müzeleri ziyaretçi sayısı konusunda katılıyorum birazda toplum olarak özendirilmemişiz sanata ,tarihe hele ki tarihi eserler. örneğin bir yerden bir gömü bulsam da çok para kazansam gibi,zaten yine para için çoğu yurt dışına kaçırılıyor.
    Şu gerçekte var Ablam sanat tarihçisi müze de bizde malzeme çok diyor bir Amerika'ya bakarsan ama onlar profesyonel sergiliyorlar diyor bizde tarih zenginliği malzeme zenginliği çok ama toplasan bir kaç müze kaliteli diyor.Türkiye'de ki müzelerde depoculuk varmış orada ki eserler de vahim durumda imiş .
    Sanırım eserlerin çokluğundan kıymete girmiyor.
    ben çocukken gittiğim Kayseri etnografya müzesi hala aynı yerinde ve bina dökülüyor.hele eserleri restore konusuna hiç girmeyelim malum taşeronlar sanattan iyi anlıyorlar .
    Her zaman ki gibi güzel ve okunası bir yazı sevgiler Semi'cim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen dediğin gibi Fatoş`cum. Biz değer vermedikçe uçup gitmiş elimizdekiler de.
      Ablanın da dediği gibi bizdeki tarih, arkeoloji o kadar zengin ki... Dünya bu işi yıllardır yapıyor ve iyi yapıyor. Müzeler çok bakımlı, çok iyi sergiliyorlar, çok da keyifli. Girdiğinde çıkmak istemiyorsun.
      Bizim çoğu müze senin anlattığın gibi. Taşeron firmaların insafına kalmış:(
      Düzelir elbet ama ne zaman...
      Bursa`ya yolun düşerse beklerim mutlaka. Ben gezdiririm sana her yeri:))
      Sevgiler Fatoş`cum:)

      Sil
  11. o tarafa geldiğimizde kesinlikle uğrayacağız! çok heyecan verici!

    YanıtlaSil
  12. Ben üniversiteyi Bursa'da okudum.Demek adliyeyi müzeye dönüştürdüler.Uzun zaman oldu gelmeyeli.Çok severdim Bursa'yı.Yeniden gittiğimde gezmek isterim müzeyi de .Teşekkürler..

    YanıtlaSil
  13. Bursa hiç görmedim ama bence tam bir tarihi kent ve bütünü müze sanki. Kent müzeleri bir çok zaman söylediğin gibi sadece turistler için çalışır gozukse de ben de seviyorum ve geziyorum kentimin müzelerini ama sen bir de anlatiyorsun. Çok teşekkürler. Sevgiler

    YanıtlaSil